T.C.
Bölge Adliye Mahkemesi
Kayseri 5. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1011
Karar No: 2020/946
Karar Tarihi: 03-07-2020
BANKA VEYA KREDİ KARTININ İZİNSİZ KULLANILMASI SURETİYLE YARAR SAĞLAMA SUÇU – İNCELENEN DOSYA İÇERİĞİ ATILI SUÇUN
NİTELİĞİ İDDİANAMEDE OLAYIN ANLATILIŞ BİÇİMİ SİVAS ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN KARARININ GEREKÇESİNİN DİKKATE ALINMASI –
GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASI
ÖZET: İncelenen dosya içeriği, atılı suçun niteliği, iddianamede olayın anlatılış biçimi, Sivas 6. Asliye
Ceza Mahkemesinin kararının gerekçesi dikkate alınarak, yerinde görülmeyen Sivas 4. Ağır Ceza
Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir.
(5271 S. K. m. 4)
Sanık …….. hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar
sağlama suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sırasında, Sivas 6. Asliye Ceza
Mahkemesi ile Sivas 4. Ağır Ceza Mahkemesi arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının
giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya incelendi.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
İncelenen dosya içeriği, atılı suçun niteliği, iddianamede olayın anlatılış biçimi, Sivas 6. Asliye Ceza
Mahkemesinin 22.02.2017 tarih ve 2016/334 Esas – 2017/63 Karar sayılı kararının gerekçesi dikkate
alınarak, yerinde görülmeyen Sivas 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.02.2020 tarih ve 2019/41 Esas –
2020/27 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ CMK’nun 4/2. maddesi uyarınca
KALDIRILMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kesin olmak üzere,
03/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçu TCK’nın 245. Maddesinde “(1) Başkasına ait
bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart
sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya
kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne
kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan,
devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle
kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç
oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.

(4) Birinci fıkrada yer alan suçun;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya
evlâtlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,
Zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(5) (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun
malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.” şeklinde yasakoyucu
tarafından basit ve nitelikli halleri tanımlanmıştır.
Madde metnine göre suçun konusu, mağdurun sahip olduğu banka veya kredi kartı ya da bilgileri olup
sanık tarafından elde edilecek menfaat ise, bu banka veya kredi kartı ya da bilgilerinin ilişkili olduğu
hesapta bulunan paradır. Suçun oluşması için banka veya kredi kartı ya da bilgilerinin ele geçirilmesi
tek başına yeterli olmayıp ayrıca ele geçirilen bu kart ya da bilgilerin kullanılmasıyla, ilişkili olduğu
hesaptan paranın elde edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla suçun oluşumu için iki aşamalı bir yol
izlenmelidir. Çünkü ele geçirilen banka veya kredi kartı ya da bilgilerinin tek başına ele geçirilmesi -bu
kart ya da bilgilerin ayrıca maddi bir değerinin olmaması nedeniyle- TCK’nın 245. maddesinde
tanımlanan suçu oluşturmayacaktır. Bu nedenle yasakoyucu madde metninden de anlaşılacağı üzere
banka veya kredi kartı ya da bilgilerinin ele geçirilme aşaması ile ilgili olarak bir sınırlama
getirmemiştir. Sanığın, mağdura ait banka veya kredi kartı ya da bilgilerini ele geçirme şeklinin nasıl
olduğunun, suçun oluşmasında veya suçun nitelendirilmesinde önemi bulunmamaktadır. Kartın ya da
bilgilerinin ele geçirilme şekli bulma, hırsızlama, güveni kötüye kullanma veya dolandırma şeklinde
gerçekleşmiş olsa bile yukarıda da söylendiği gibi bu kart ya da bilgilerinin kullanılarak menfaat elde
edilmesi ile ancak TCK’nın 245. maddesinde yazılı olan suç oluşabilecektir. Bu kapsamda
değerlendirildiğinde TCK’nın 245. maddesinde tanımlanan suç, kartın ya da bilgilerinin ele geçirilmesi
sırasında gerçekleştirilen eylemlere göre (hırsızlık, dolandırıcılık vs.) daha özel bir tanımlama olup
yasakoyucu tarafından özel olarak TCK’ya yazılmış bir suçtur.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, mağdurun, kendisini bankadan aradığını söyleyen kişiye itibar
ederek ona kart bilgilerini ve telefonuna gelen şifreyi vermesi sonrasında bu bilgilerin kullanılması ile
kartından harcama yapılması şeklinde gelişen eylemin Yargıtay 8. CD’nin 19.09.2019 tarih 2018/687
esas ve 2019/10981 karar sayılı ilamında da işaret edildiği gibi TCK’nın 245. maddesinde tanımlanan
suçu oluşturacağı kanaatiyle görevli Mahkemenin Asliye Ceza Mahkemesi olduğunu düşündüğümden
sayın çoğunluğa katılmamaktayım