T.C.
YARGITAY
- Hukuk Dairesi
Esas No: 2024/3814
Karar No: 2025/3405
Karar Tarihi: 18-06-2025
MUARAZANIN GİDERİLMESİ DAVASI – KARARIN BOZMAYA UYGUN OLDUĞU – BOZMAYA UYULMAKLA KARŞI TARAF YARARINA
KAZANILMIŞ HAK DURUMUNU OLUŞTURAN YÖNLERİN YENİDEN İNCELENMESİNE HUKUKÇA İMKAN BULUNMADIĞI – HÜKMÜN
ONANMASI
ÖZET: Uyuşmazlık, sözleşmenin bir yıl süreyle feshi ile cezai şart tesisine yönelik Kurum işleminin
iptali istemine ilişkindir. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun
olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir
isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan
yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz
itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
(6100 S. K. m. 370)
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz
edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme
sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan
rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin … Eczanesinin sahibi olduğunu, Kuruma fatura edilen bir kısım ilaçların
reçete sahipleri tarafından alınmadığı, bir kısım reçetelerin arkasındaki imzaların reçete sahibine ait
olmadığı gerekçesiyle, 2009 yılı Protokolünün (6.3.3.), (6.3.10.) ve (6.3.24.) maddeleri uyarınca,
21.07.2010 tarihli yazı ile davalı Kurum tarafından sözleşmenin bir yıl süreyle feshine ve toplam
60.311,36 TL cezai şartın uygulanmasına karar verildiğini, işleme konu olaylarla ilgili hiçbir somut
tespit yapılmadığını, dışarıdan kurye yoluyla verildiği iddia edilen ilaç reçetelerinin tümünde …
Odasının onayının bulunduğunu, bahsi geçen hastaların ikamet ettikleri köyün içinde eczane
olmadığını, eczanesi olmayan bir köyde bulunan ve ilaç yazdıran hastaların herhangi bir eczacıdan ilaç
almalarının doğal olduğunu, reçetelerin toplandığı, hekim ile eczane arasında işbirliği ve yönlendirme
iddialarının somut delile dayanmadığını ileri sürerek; işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar
verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; işlemlerin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli kararıyla; 14.12.2022 tarihli bilirkişi raporunun hüküm
kurmaya elverişli olduğu, davacının haksız fiil kabilinden herhangi bir eyleminin bulunmadığı
gerekçesiyle; davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ve 60.311,36 TL cezai şartın tahsiline yönelik
işlemlerin iptaline karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.01.2023 tarihli kararıyla; 2020 yılı Protokolünde, 2009 yılı
Protokolünün (6.3.24.) maddesinin karşılığı bulunmadığından bu madde uyarınca verilen bir yıl
süreyle sözleşmenin feshi cezasının iptaline; 2020 yılı Protokolünde reçetedeki ilaçların hasta ve
yakınlarınca alındığının tespiti halinde bu maddenin uygulanmayacağının kabul edildiğinden ve
hastaların ifadelerinde ilaçların kendilerine teslim edildiğini, ilaçları kullandıklarını söylediklerinden
2009 yılı Protokolünün (6.3.3.) maddesine göre verilen cezanın iptaline; Kurum işlemine konu
hastalardan … ve … adı geçen sağlık ocaklarına gitmediklerini reçetedeki ilaçları almadıklarını
söyledikleri, … muayene olmadığı halde adına reçete düzenlendiğini söylediğinden 2009 yılı
Protokolünün (6.3.19) maddesine göre sahte reçete fatura etmekten ceza verilmesi gerekirken eylemle
ilgili olmayan (6.3.10.) ve (6.3.3.) maddelerine göre kesilen cezaların protokol hükümlerine aykırı
olduğu, … yönünden ise iddia ispatlanamadığından kurum işleminin iptaline karar verilmesi
gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf
başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kabulüne,
davalı tarafından 21.07.2010 tarihli yazı ile uygulanan sözleşmenin feshi ve 60.311,36 TL cezai şartın
tahsiline yönelik işlemin iptaline karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ - Dairece verilen 06.03.2024 tarihli ilamla; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar
verildikten sonra, \”… Hastalardan … ve … ilaçları kendilerinin ve yakınlarının almadığını, reçete
arkasındaki imzaların kendilerine ve yakınlarına ait olmadığını beyan etmeleri karşısında bu hastalar
yönünden davalı Kurum tarafından 2009 yılı Protokolünün (6.3.3.) ve (6.3.10.) maddeleri gereğince
cezai işlem tesis edilmesinin yerinde olduğu, ancak Bölge Adliye Mahkemesince; davacı hakkında
uygulanan 2009 yılı Protokolünün (6.3.3.) ve (6.3.10) maddelerine ilişkin 2020 yılı protokolünde
karşılığı olan maddelerde lehe düzenlemeler yapıldığından, adı geçen iki hasta yönünden uygulanan
cezai şart miktarlarının gerekirse bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, lehe düzenleme yapılan bu
maddelere göre yeniden hesaplanması gerekir.\” gerekçesiyle, karar bozulmuştur. - Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya
konu işlem bakımından 8.112,62 TL cezai şart uygulanmasının yerinde olduğu, sözleşmenin bir yıl
süreyle feshi kararı ile bakiye 52.198,76 TL cezai şart alacağının ise iptali gerektiği gerekçesiyle;
davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine ve 60.311,36 TL cezai şartın tahsiline ilişkin işlemin,
sözleşmenin bir yıl süreyle feshine yönelik kısmı ile cezai şartın 52.198,76 TL’lik kısmı yönünden
iptaline, cezai şartın 8.112,60 TL’lik kısmı yönünden talebin reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili
tarafından temyiz edilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davanın kabulüne ilişkin hükmün hatalı olduğunu, bozma ilamına göre eksik inceleme
yapıldığını, eczacı ile doktor arasında ilinti bulunduğuna dair hastaların beyanlarının alınması
gerektiğini, davacı eczacının lehe olan protokol hükümlerinden yararlanmasına dair beyanı
bulunmadığını, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı
olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Değerlendirme
Uyuşmazlık, sözleşmenin bir yıl süreyle feshi ile cezai şart tesisine yönelik Kurum işleminin iptali
istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın
gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya
uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine
hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna
uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.06.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi. (¤¤)